mieah!

yaz en sıcak günlerini yaşadığımız şu sıralar yardımımıza adeta bi' süper kahraman gibi yetişti karpuz. açık ve sarih kişiliği ile maskeydi kostümdü hiç uğraşmadan gayet cıscıppak oturdu gene sofralarımıza. " ağbim öle oturma altına bi gaste verelim çoluk çocuk masada yemek yioz götün başın değio masaya" dediysekte o bizi iplemeden vakur bi' edayla masada ki oturuşuna devam etmekte.

karpuzun ortaya çıkışına elbette herkesler sevinir ancak ööle bir gurüh var ki yılın 9 ayı sinsi gibi karpuz çıkışını bekliyolar. onlar kim mi? onlar aramızda onlar her yerde! yan odada salonda, otobüste, çarşıda... onlar, onlar yaşlılar!

bütün bir sene " karpuz çıksa da yesek mieah" die adeta sinsi gibi pis gibi takma dişlerini bileyen bu güruh, hiçbir bilimadamının anlamlandıramadığı bi' şekilde karpuza zaafları var. mikrofonu uzattığımız bazı bilimadamları ilk olarak " ulan oğlum deney neyin yapıoruz burda ortalık safî kimyasal atıkıydı radyasyondu kaynıo öle bi anda adama mikrofon mu uzatılır aklımı aldınız lağn!" desede akabinde bizimle görüşlerini paylaştılar. bu zaaf karpuzun yumuşak olması -ki bu sayede kolay tüketmeleri- dil de kalan son 3 5 papili de okşayabilecek kadar şekere sahip olması ve o süper kahraman havasından kaynaklındığına inandıklarını söylediler.

karpuz, bebeğimsin!

yavaş gel yiğenim!

küpeşte. evet evet yanlış duymadınız küpeşte.

üstünde durmak istediğim kelime bu. elbette daha önce sağda solda bi' şekilde kulağınıza naif dil darbeleri atarak gaçmiştir bu kelime. ancak; hiç dediniz mi a dostlar nedir bu küpeşte?

söylenişi itibariyle gayet korkunç ve ürkütücü olan bu kelime karşıladığı nesneye göre gereksiz sert bir fonetiğie sahip. çünküm; bildiğimiz korkuluk bu efendim. apartman boşluklarına neyin konulandan. aslında tdk' ya göre bu şekilde bi' kullanımı yok ama ben çok küpeşteci gördüm.

küpeşte! duyan da sanar ki bizi skicek şerefsiz.